3 Temmuz 2011 Pazar

Krakow & Auschwitz Birkenau

Gezi Tarihi: Ağustos 2010

Artık kanaat getirdim: Çoğu Doğu Avrupa kenti çok güzel de olsa inanılmaz derecede birbirine benziyor. 17–18. yüzyıldan kalma, 4–5 katlı, bakımlı, "alaturka zihniyet yıkıp geçmeseydi İzmir de İstanbul da böyle olacaktı" diye iç geçirten cinsten güzel binalar; bilimum milliyetten ama ekseriyetle Anglosakson turistlerin yayıldığı, bir katedralle süslenmiş şık bir meydan; aman o katedral kime yeter diye dikilmiş onlarca kilise; şehrin ortasından geçen ıslah edilmiş nezih bir nehir; alımlı kızlar ama genelde ruhsuz bir ahali... Krakow da bu formata gayet uyan bir kent. Ama en güzellerinden bir tanesi.

Oldukça geniş bir alana yayılmış ana meydanın (Rynek Glowny) yanı sıra, Wavel Kalesi, yok olup giden Yahudi kültürünün irdelenebileceği - eski sinagogların ve Schindler'in fabrikasının da ziyaret edilebileceği Kazimierz, ben gidemesem de görmeye değer olduğunu düşündüğüm Wieliczka Tuz Madeni, şehri ortadan ikiye bölen Wisla nehri şehrin görmeye değer diğer yerleri.

Ancak, Krakow'a gidildiğinde mutlaka görülmesi gereken bir yer var ki, o da Aushcwitz. Şimdiki adıyla Oświęcim olan kent malumunuz tarihin en büyük trajedilerinden birine sahne olmuş. Birbirlerine uzaklıkları 2 km civarında olan Auschwitz ve Birkenau adlı iki adet Nazi toplama kampında 1940–45 yılları arasında çoğu Yahudi olmak üzere yaklaşık 1 milyon kişi öldürülmüş. Gezmesi oldukça iç burkucu olan bu mekânlar 1947'de müze olarak açılmış. İlk rehberler da enteresandır kamplardan kurtulabilen esirlermiş. Auschwitz her ne kadar berbat bir yer olsa da Birkenau ondan çok daha eziyet dolu bir yermiş izlenimi verdi bana. Birkenau (ya da Auschwitz 2) Ocak 45'de Ruslar tarafından kurtarılmadan önce Nazilerce büyük oranda yıkılmış. Ancak yaşanan facia yine de tahayyül edilebiliyor. Auschwitz 1 ise büyük oranda korunmuş durumda.

Krakow güzeller güzeli bir şehir… Auschwitz’i gezmek ise elbette sizleri mutlu etmeyecek, ancak insanoğlunun ne denli canavarlaşabileceğini görmek adına burasının bir gün mutlaka görülmesi lazım.

FOTOĞRAFLAR:

Hiç yorum yok: